Salı, Nisan 16

antropolojik tespitli hafta sonu: köylü konuşması

Neden şehirli insanlar "Geliyorum, gidiyorum" gibi konuşurken kırsal alandakiler "geliyom, gidiyom" diye konuşur?

İşte hafta sonu şans eseri bu soruya yanıt buldum. Malum, evim gecekondu mahallesinde olduğu için her yer bahçe, bostan. Ben de kendi bahçemde tırmıkla, çapayla oyalanırken alt komşunun birkaç bahçe ötedeki komşusuna seslenmesine kulak misafiri oldum.

- "Akşama geliyonuz muu?"
- "Hee! Geliyoooz!"

Sesin bir bahçeden diğerine sehayat edişini hayat ettim o sıkıntıda. Bir anda kafamda küçük bir şimşek çaktı. Köylüler hayatlarını devam ettirebilmek için toprağa bağlı çalışıyorlar. Yani sürekli açık alandalar. Açık alanda birbirleriyle iletişim kurmak için, onca yolu yürümek yerine birbirlerine seslerini gönderiyorlar. Seslerini gönderebilmek için bağırıyorlar. Bağırmanın etkisiyle kelimeler ses erozyonuna uğruyor. Örneğin

 - "Akşamleyin geliyor musunuz?"

ifadesini 50 metre öteye yollamak isteyen herkes, bağırır. Bağırırken ağız ve dudak hareketleri kısıtlanır. Ayrıca nefesin gücü de artikülasyonu bozar. Böylelikle kelime erozyona uğrar. Kelimedeki bazı "gereksiz" heceler, tıpkı ağırlıkları azaltılan bir uçak gibi eksiltilir. Ya da bir başka deyişle, kelimenin havadaki sürtünmesi azaltılır, kelime iyice zımparalanır ki daha uzağa gidebilsin.

Şehirdeyse durum farklı. Herkes kapalı alanlarda, odalarda, binalarda göt göte yaşadığı için kimse kimseye bağırma gereği duymuyor. Bu nedenle de kelimeler büyük değişiklikler geçirmiyor.